Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YABANCI

  Sana bakan sessizlik dolu gözler Etrafında onlarca insan seni dinler ve izler Ama gurbettesindir kalb-i derinde Berduş gibi dolanırsın zihninin içinde Yaşarsın yüzlerce sonu tek defada Ve yalnızlığını görürsün Her sonun başlangıcında Bu bir paradoks mudur? Yoksa kırılacak mı bu zincir bir yerde? Kırıldığında bu zincir ben de gidecek miyim bu bedenden Kâinatı aşabilecek miyim bu güç ile Tek mi geçeceğim zehr-ü şehirleri Yoksa her şehirde bir kişiyi kurban mı edeceğim? Maddiyat için var olunca Manevi şehirler hiç değer görür mü sence Zihin, Ruh, Kalp birleşmeyince Oyun bahçesinde zaman eğlendiren berduşlardan farkımız ne? Ve Neden? Neden isteyerek bunu yapıyorsunuz kendinize? Neden zehr-ü zaman gibi geliyor size şu boş zaman dilimleri? Vay benim yoldaşlarım Boşvermişlik ve maddiyat Sizin de zamanınız gelsin diye umut ve niyaz ediyorum.

RUH

Sahipsiz bir vücutta gibiyim Terkedilmiş asırlar önce Her gelen bir iz bırakmış Son anlarını sırtlamak bize kalmış Kalan son birkaç kişiden biriyim Organlar bitmiş Kan kurumuş Beyin yok olmuş Çürümüş bir koku Ama biz Ruh’u ayakta tutmaya çalışıyoruz son nefeslerimizle Ruh neden direniyor hala Bitmiş bir beden için? Sorsan Ruh’a son nefesinle Ne için? Der ki sana Senden sonra gelecek son nefer için Umut var hala Kalpler kurusa da Son göz yaşı Ruh’tan dökülecek Sağlıklı bir beden için Biz sona kalan birkaç kişi Ruh’a teslim ederken ruhumuzu Zamanın dolmasını bekliyoruz Ruh’u yavaş yavaş beslerken ruhumuzla Zamanın dolacağı günü bekliyoruz.