Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YİNE RAKS EDERKEN GÖKYÜZÜNDE GÜNLERDEN BİRİNDE

Sabahın erken gecenin geç saatlerinin birinde Gökyüzünde raks ederken her zamanki gibi Tekerrürden ibaretti yaşam Kolaylığı buradaydı aslında Sıradan, olağan yaşamlarda gizliydi rahatlık Ancak biz gibiler rahat duramaz Yaşam için her zaman bir farklılık gerekliydi hayatta Dışardan dünyayı izlerken Milyarlarca bakış açısının nasıl da birbirine karışmadığına hayret ederdim Çok yüce bir olayın ortasında kalmış gibi hissederdim İlişkileri anlayamaz Basitleştirilen onca şeye karşı çıkardım Çünkü her şeyin vardır bi nedeni Ve her şey birbiriyle ilişkilidir aslında Derdim Anlamazdı onlar Anlayamazdı Basitliğe alışmış kişiliklere ne anlatabilirdim Anlatmaktan vazgeçerek susmayı öğrenmek istedim Kalplere dokunmak yerine onlardan uzaklaşmak Basit olan bu değil miydi zaten Herkesin yaptığını yapmak Hayatın mutluluğuna bir adım daha atmaktı bu fiil Olmadı Başaramadım Dokunmadan duramadım bir şeylere İz bırakmam lazımdı bırakabildiğim kadar Bunu...

Hayal et şehir

  Suyla donatılmış bir şehir düşündüm Sıcak ve çok sıcak bir mevsim Serinlemek isteyen insanlar için her yer müsait Sonsuz bir kayıp cennet Korku var Kimse serinlemek istemiyor Bilinmeze dalmak çok cesurca geliyor Oysa ki sadece su Seni arındıracak bedeninden Duygularını söküp alacak Aklını başından alıp seni inanılmaz hülyalara daldıracak İnsan böyledir işte aslında dedim Kendi oluşturduğum şehirde Oluşturduğum insanlara kızdım ve sinirlenip Kendime sadece tek bir kişi oluşturdum Su kendisiydi Ve çöldü şehir artık Benim suyum da ondaydı Ancak o bilinmez olduğunu fark edip Kendisinden korktu Şehri çölün yalnızlığına terk etti Kendime kızdım bu defa Ve bir şehir daha oluşturdum Bu defa ne su vardı ne de çöl Bir ben vardım Bir de beni ben yapan hayalet

2 kişi

  Biz burada 2 kişiyiz Kalplerde bir pırıltı Sonsuzluğa ulaşmak isteyen vücutlar Ve haykırışlar Ne istediğimizi biliyoruz Sorun ömürdü Ne kadar kısa görünse de o kadar uzundu aslında Sonsuzluğa ulaşmak isterken bir engeldi önümüzdeki Mutlak Kudret’e varmak ne kadar zormuş meğer Şu endüstriyel topluluklarda bir isyanmış insan olabilmek Bir devrimmiş kalplere nuru haykırabilmek Kelepçelenmiş beyinlere Hakk’ı anlatmak ne zormuş meğer Nasip olur mu son nefeste O’nu görebilmek Ruh bedenden ayrılırken mutluluk kanatlarını takabilmek Biz burada 2 kişiyiz Masanın ortasında bir kor Etraf zaten yangın yeri Kor bizi de yangına çevirmeye çalışıyor Zor bu devir Yangını söndürebilir mi bu 2 kişi Dener Ve davasını bir hışımla güder insan denen mahlukatlara karşı Devrim ağacı gibi şahit olur Zülfikar gibi yıkıp geçer ortalığı Sessizdir bu iki insan Sükûnetle bekler o günü O muhteşem günü Davasının sona ereceği ve mutluluk melekelerinin sınırlar...